Genelde manşetlerde iyi yöneticilerin hikayeleri olur. Sonra ekiple çekilmiş kocaman bir aile fotoğrafı… Bu karelere bakarsak iş dünyasında her şey güllük gülistanlık fakat ne yazık ki öyle değil. İyi yöneticilerden ziyade kötü yöneticilerin iş dünyasındaki hikayeleri sayıca daha fazladır manşetlere çıkmasalar bile.
İyi yönetici kötü yönetici tanımı ve/veya karşılaştırması yapmaktansa neden iyi yönetemediğimizi ve/veya yönetilemediğimizi anlamaya çalışmak istiyorum sizle beraber. “Anlamaya çalışmak istiyorum” çünkü yıllardır duyduğum kötü yönetici hikayelerinin başrolündeki kişiler iyi bir eğitim geçmişi olup güzel şirketlerde çalışmış olmalarına rağmen hep aynı rolü oynuyorlar.
İlk aklıma gelen ana nedenlerden biri “ülke olarak uzun süredir iyi yönetilmiyoruz”. Türkiye’nin Atatürk’ten sonra iyi yönetilmediğini düşünüyorum. Balık baştan kokar hesabı kuyruğa kadar çoğu yöneticinin de neden kokuştuğunu anlamamak zor değil.
İkinci ana olarak “aklıma toplumun temel yapı taşı olan aile” geliyor. Hangi dersten hatırlıyorum ama okul yıllarından kafama kazınmış bu cümle çoğu şeyi anlatıyor. Şirketlerde aile yapısı ile aidiyet duygusu oluşturmak istiyoruz ama baba figürü olan yöneticinin nasıl bir çocukluk/aile hayatı geçirdiğini bilmiyoruz. Durumu astlarını dövesiye azarladığında anlıyoruz ama iş işten geçmiş oluyor.
Eğitiminde ana nedenlerden biri olduğu konusunda hem fikirizdir. Ancak burada önemli olan diplomanızda olan okulun ismi değil sizin kendinizi nasıl geliştirdiğinizdir. Bence alınan seminerlerden okunan kitaplardansa bunları uygulayabilen kişi kendini geliştirebilendir.
Aklıma bir sürü sebep geliyor ama bu üç ana neden etrafında dolanıp duruyorum.