Yeni Mezunlar İçin Acımasız Gerçekler

Yeni mezunlar iş hayatındaki en sevdiğim gruptur. Okuldan “geçici mezuniyet belgesini” alıp gelmiş heyecanlı, hırslı ve en eğlencelilerden oluştuğundan olsa gerek severim yeni mezunları.

İş hayatının o acımasızlığını ilk bi’ kaç sene hissetmeseler dahi günleri haftaları, haftalar ayları kovaladıkça rüzgarın kayayı kuma çevirmesi gibi yavaş yavaş onlarda after work partylerin aslında eskisi gibi eğlenceli olmadığını konuşacaklar.

Büyük çoğunluğu mezun olurken sahip oldukları ideallerinden vazgeçecek kredi kartı taksitleri, faturalar, saçma sapan üyelikler, long weekendler, altı ay sonra demode olacak her şey için….

Başlangıçta verilen o arabanın mobil hapishane; dizüstü bilgisayarın pranga; cep telefonun kelepçe olduğunu anladıkları zaman ise en acımasızı çünkü artık araba, pc, telefon sizin bir parçanızmış gibi hissedeceksiniz. En yenisine (iyisine) sahip olabilmek için daha çok çalışacak ama her seferinde son model arabanız, bilgisayarınız, telefonunuz size sahip olacak.

Ne çalıştığınız şirketin büyüklüğü ne de sahip olduğunuz unvan sizi mutlu edecek.