Zamzede Mi, Zamzade Mi?

Şubat ayı itibari ile profesyonel ya da profesyonel olmayan yollarla belirlenmiş olan zam oranları çalışanların maaşlarına yansıtıldı. Genelde herkes zam oranlarından memnun olmaz, bu bilinen bir gerçek. Eğer memnun olan var ise onlarda birkaç ay sonra memnuniyetsizler ordusuna katılırlar.

Sizde aldığınız zam oranından memnun değilseniz ve itiraz etmeyi planlıyorsanız göz önüne almanız gereken 3 durum var:

  • İşveren zam yapmak zorunda değil! Acı ama gerçek, yasal olarak personele  “asgari ücret”in altında olmadığı sürece işveren zam yapmak zorunda değil. “Olur mu öyle şey” demeyin, bu ülkede o kadar çok şey oluyor ki buna mı şaşırıyorsunuz?
  • Tüketim hastalığınız mı var? Eğer her şeyin en son modeline sahip olmak gibi bir takıntınız var ise size yüzde yüz zam yapılsa bile ne yazık ki yetmez çünkü siz tüketmek için yaratılmışsınız ve bu durum aslında sizi, hayatınızı ve etrafınızdaki her şeyi tüketiyor.
  • İşinizi, iş arkadaşlarınızı, şirketinizi sevmiyor musunuz? Bunlardan azından birini seviyorsanız bence aldığınız zam oranı ile mutlu mesut bir sene geçirebilirsiniz. Çünkü çoğu insan hayatları boyunca sevmediği işi, sevmediği iş arkadaşları ile sevmediği bir şirkette ifa ediyor. Eğer iş hayatının bu temel öğelerinden birini dahi sevmiyorsanız evet zam mühim!

“Zam mühim, ben yöneticim ile görüşeceğim!” diyenler içinse nacizane 5 tane önerim var:

  • valentine heart shape made by dollars isolated on whiteMüsait ve keyfinin yerinde olduğu bir anı kollamaya çalışın.
  • Sade bir cümle ile memnuniyetsizliğinizi dile getirin ve sebebi öğrenmek istediğinizi belirtin.
  • Asla başkaları ile yaptığınız karşılaştırmaları dile getirmeyin.
  • Israrcı olmayın.
  • Görüşmeyi kısa tutun.

Bu şekilde belki ekstra bir zam alamazsınız ama en azından hayata karşı olan duruşunuzdan ödün vermezsiniz. Çünkü ülkemizde yüksek mevkilerde tanıdıklarınız yoksa istediğiniz kadar dil dökün, sızlanın genelde aldığınız zam ile yetinmek zorunda kalırsınız.